11 Haziran 2012 Pazartesi

Metabolizmanız ve Lida

Otuz dört yaşındayım ve kendimi daha önce hiç olmadığım kadar sağlıklı hissediyorum. Aşırı yemiyorum Lida hapı kullanıyorum ancak günde 1200 kalori yerine 1800-2000 kalori alıyorum. Spor salonunda haftada en fazla beş saat geçiriyorum. Daha çok spor yapmak zorunda değilim, çünkü vücudum bu dengeyi Lida Yosun Hapı sayesinde doğal olarak sağlıyor. Yıllarca yemeğini ve egzersizini hesap makinesiyle takip etmiş birisi için bunun ne kadar özgürleştirici olduğunu tahmin edemezsiniz.
Artık sentetik ıvır zıvır yemiyorum, çünkü tatları bana şimdi zehir gibi geliyor ki öyle! Spor salonunda saatlerce vakit geçirmiyorum, fakat gittiğimde tam gidiyorum. Eskisine göre çok daha fazla enerjim var ve yaş saatimi en az on yıl geri almışım gibi geliyor. Bunları siz de yapabilirsiniz.
Vücudunuza şimdiye kadar ne kadar acı çektirmiş olursanız olun istemeseniz bile eminim yapmışsmızdır şimdi onu iyileştirebilirsiniz. Metabolizmanızı yeniden açabilirsiniz ve vücudunuzun yağları nasıl yakacağını tekrar öğrenebilmesi için hormonlarınızı en uygun hale getirebilirsiniz. Hangi besinlerin ve yaşam tarzı alışkanlıklarının kilo verme hormonlarını tetiklediğini ve hangilerinin kilo alma hormonlarını körelttiğini öğrenebilirsiniz. Lida kapsülü vücudunuza bunları teker teker öğretecektir zaten. Vücudunuz için saati geri alacak değişiklikleri yapabilir ve ömrünüze fazladan yıllar ekleyebilirsiniz. Bunları üç basit adımda gerçekleştireceksiniz.
Büyük ihtimalle dünyayı iyileştirmeye katkıda bulunmak için kendi payınıza düşeni üç şekilde yapmaya çalışı-yorsunuzdur: azaltarak, tekrar kullanarak, geri dönüşümünü sağlayarak. Vücudunuzun metabolizmasını da hormon gücünün üç formuyla iyileştireceksiniz: atma, alma ve yeniden dengeleme. Aşağıda belirtilenleri yapacağız:
Genetik yapısı oynanmış yiyecekleri geri gelmemek üzere mutfağınızdan tamamen atacağız. Kilerinizi elden geçirip, metabolizmanızı altüst eden bütün anti besin maddelerini, işlenmiş toksik gıdaları ve sentetik kimyasallan-size faydası olduğunu zannettiklerinizi de-atacağız. Hatta hormonlarınız üstünde ummadığınız biçimde olumsuz etkisi olan birkaç doğal besini de eleyeceğiz.

Güzellik Anlayışı ve Lida ile Zayıflama

Merhaba sevgili Lida yosun hapı kullanıcıları bugünkü yazımda kilo ve güzellik anlayışına ve zayıflamanın nasıl bir sektör haline geldiğine değineceğim.
Güzel görünümlü, çekici bir vücuda sahip olmak için insanlar öteden beri çaba göstermektedirler. Zaman değiştikçe insanların güzellik anlayışı da değişir. Örneğin Orta Çağ Avrupası’na bakarsak tuvallerde balık etli kadınların resmedildiğini görürüz. O zamanların güzellik anlayışına göre insanlar balık  etli olmayı tercih ediyorlardı. Günümüzde ise nispeten zayıf olmak tercih edilir. Ancak 20. YY’da zayıflamak sadece “güzel görünmek” amacından uzaklaşıp bir pazar haline gelmiş ve insanlar daha az yaşayacaklarına, bazı hastalıklara daha kolay yakalanacaklarına inandırılarak bu konuda harekete geçmeleri istenmiştir.
Kilo, kolaylıkla ve düşük maliyetle ölçülebilir bir değişken olduğundan sigorta şirketlerinin doktorları ve istatistikçileri yıllar boyunca müşterilerinin sözleşmelerinde yer alan verileri değerlendirerek vücut ağırlığı ve ölüm arasında bir bağlantı olup olmadığını araştırdılar. İlk kez ortaya çıktıkları 1897 yılından 1983 yılına kadar tahmini ölüm riskine hizmet etmek üzere hazırlanan sigorta sektörünün boy-kilo tabloları işte bu şekilde doğmuştur.
Endüstriyel bir kaygıyı ulusal sağlık gündemine dönüştürme kampanyasının ilk örneklerinden biri New York Mutual Hayat Sigortası tıp direktörü Dr. Brandreth Symonds tarafından McClure’s dergisinin 1909 yılı Ocak sayısında yayınlanan bir makaledir. New Jersey Tıp Topluluğu’nda bir grup doktora verdiği konuşmadan esinlenerek hazırladığı makalede “aşırı kilo, yağ ya da kastan da oluşsa yedek direnç stoku değildir, aksine kas ise beslenmesi gereken bir yüktür, yağ ise açıkça beslenme ve hareket ile mücadele eder” der.
Doktorlara önerdiği yağ kontrolü ise şöyledir. “Yağ kontrolü hastalarınıza telkin etmeniz gereken bir vaazdır”. Amerikalıların vücut ağırlıklarını yaşları, cinsiyetleri ve boyları ile orantılı olarak, mümkün olduğunca ortalamaya yakın değerlerde tutarak sağlıklarının değerini bilmeyi öğrenmelerinin gerektiğini düşünür. Bu nedenle Metropolitan Hayat Sigortası Şirketi bir Sosyal Yardım Bölümü oluşturmuş ve sosyal sağlık üzerine eğitici programlar başlatmıştır. 1943 yılına gelindiğinde 75 yıllık çalışma sonucunda sağlıkla ilgili 1,2 milyar adet yayın oluşmuştur.
Kısacası insanlar çeşitli nedenlerle zayıflamaları gerektiğine inandırılmıştır. Lida zayıflama kapsülü kullanmanın asıl amacı güzel ve çekici bir vücuda sahip olmak olmalıdır. Zira Lida ‘nın zayıflamak haricinde herhangi bir hastalığı tedavi edici etkisi yoktur. Ancak en önemli özelliklerden biri zayıflarken sağlığınıza zararlı etkilerde bulunmamasıdır. Bu noktanın özellikle üzerinde durmak istiyorum zira zayıflama hevesiyle sağlığından olan bir çok insan var…

Havuç ve Göz Sağlığının Yosun Hapıyla İlişkisi

Massachusetts’de (A.B.D) gerçekleştirilen ve 1300 yaşlı denekte uygulanan bir araştırmada her gün bir adet orta boy havuç tüketiminin veya bir su bardağı dolusu taze havuç suyu tüketiminin %60 oranında kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azalttığı belirlenmiştir.
Havucun yetersiz tüketimine bağlı olarak veya başka A vitamini yönünden zengin gıda maddelerinin de yetersiz tüketimi ile A vitamini ve beta karoten yetmezliğine girdiğinizde, her an gece körlüğü veya makula dejenerasyonu gibi göz rahatsızlıkları ile karşılaşabilirsiniz. Ayrıca daha önce, gözün kornea denilen lens kısmını örten mükoz salgıdan bahsetmiştim. Bu mükoz salgı ve göz sıvısı beta karoten yani A vitamininden üretilmektedir. Beta karoten ve A Vitamini sağlığımız için hayati önem taşır. Lida yosun kapsülünün içindeki maddelerin Beta Karoten veya A vitamini emilimi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Beta karoten ve A vitamini yetmezliğine bağlı olarak bu mükoz salgının yetersiz üretilmesi neticesinde onun yerine keratin adlı koyu renkli ve katı madde üretilerek kornea yani göz yüzeyini kaplar.
Böylelikle görme bulanıklaşır. Bu durum katarak olarak isimlendirilir. Şayet tedavi edilmez, yani beta karoten ve A vitamini yönünden yetersiz beslenmeye örnek olarak yetersiz havuç tüketmeye devam edilirse, bu maddeler kornea yüzeyinde birikerek daha da kaim bir tabaka oluşturur. Artık sonuç kalıcı körlüktür. Bu durum Xropthalmia olarak adlandmlır. Bu rahatsızlığın daha hafif şekli olan kataraktahalen geç kalınmamıştır. Yoğun miktarda beta karoten ve A vitamini takviyesi ile katarak tıbbi tedavinin de etkisini yanına almak suretiyle düzelebilmektedir. Ancak beta karoten ve A vitamini yönünden fakir beslenmeye devam edildiği takdirde, artık geriye dönüşümü olmayan ve kalıcı körlükle sonuçlanan tablo ile karşılaşılmaktadır. Bu nedenle siz Lida hapı yosun kapsülü kullanıcılarının yeteri kadar beta karoten ve A Vitamini alabilmesi için bolca havuç tüketmeniz önerilmektedir.

Mutluluk ve Olumlu Enerji

Zayıflarken mutluluğu hiçbir zaman başkalarından beklememeliyiz. Bir gün kapı çalacak ve mutluluk bize sunulacak gibi bir beklenti içinde olmamalıyız. Mutluluk kendi bilgi ve becerimizi kullanarak, sinir sistemimizde bizzat kendimizin üretebileceği özel bir enerjidir. Bir santralın enerji üretmesi için bilgi, teknik donanım, yakıt, personel, bina gibi unsurlar gerekliyse, benzer şekilde biz de gerekli unsurları bir araya getirerek bir santral gibi mutluluk enerjisini üretmeye başlayabiliriz. Bu santrali kurabilmek için öncelikle zayıf olmam gerekiyor diyorsanız orjinal Lida kullanarak zayıflayabilir ve olumlu enerjinizin dünyaya akmasına böylelikle izin vermiş olabilirsiniz.
Nasıl ki santral, ürettiği enerjiyle pek çok işi gerçekleştirebiliyorsa, örneğin aydmlatabiliyorsa, makineleri çalıştırabiliyorsa, aynı şekilde biz de içimizde ürettiğimiz enerjiyle kendimiz ve çevremiz için pek çok olumlu şeyleri gerçekleştirebiliriz. Doğa yasaları, en büyük özelliği fırlatıldığı yere doğru geri dönmek olan bumerang gibi işler. İyi veya kötü ne yaparsak yapalım, bir zaman ve bir şekilde bize geri dönecek, yansıyacaktır. Bu bütünsellik içerisinde nasıl davrandığımız, düşündüğümüz çok önemlidir. Kin, aşırı hırs, nefret, ihtiras, kıskançlık, yalan, hırsızlık gibi yoğun negatif enerji içeren düşünce ve davranışlara izin verilerek yapılan yanlışlar, bir zaman diliminde ve belki başka bir isimle bize geri yansıyacaktır. Düzensiz ve sağlıksız koşullarla doğal olmayan ürünler kullanarsak ve doğaya aykırı zayıflamaya çalışarsak da aynı bumerang etkisini gözlemleriz. Verdiğimiz kiloların hepsi artarak bize geri döner bu nedenle doğal ve bitkisel olan Lida yosun hapı kullanarak zayıflamalıyız. Çünkü Lida sizi doğal yollarla zayıflatır ve kalıcı kilo vermenizi sağlar.
Aynı şekilde, özellikle karşılığında bir ödül beklentisi olmadan yapılan olumlu düşünce ve eylemler de bize iyilik, güzellik, sağlık olarak geri yansıyacaktır. Kendimizi iyi olmak için zorlamamalıyız ve bir beklentiyle “veriş” içerisinde olmamalıyız. Olumlu davranışlar kalp düzeyinden olmalı, istekle yapılmalı, tüccarca bir alışveriş olmamalıdır, iyilik yapıp karşılığını bekleyen bir tutum içinde olmak, mekanizmanın güçlü ve derinden işleyişini, doğallığını bozar.
Mutluluğun diğer faktörlerinden biri de geleceğimizi şu ana dayalı olarak oluşturduğumuzun bilincinde olmaktır. Geçmiş artık yaşanıp bitmiştir, gelecek ise bugünün temelinde oluşmaktadır. Zihnimizi, yaşanıp bitmiş olan ve artık değiştiremeyeceğimiz geçmişe yoğunlaştırıp enerjimizi tüketmek yerine, bu enerjiyi, olumlu yönde etkileyebileceğimiz geleceğe yöneltmek çok daha verimli olacaktır. Zihnimizde asla hiçbir düşünce barındırmamalıyız. Belki o an, özel bir bilinç anımızda olabilir ve olumsuz bir düşüncenin gerçekleşmesi için tohum ekmiş olabiliriz. Bu yüzden daima pozitif tohumlar ekmeli ve böylece geleceğimizi pozitif yönde etkileyerek geliştirmeliyiz.

Koroner Anjiyografi ve Lida

Kalp ve damar hastalıklarının çoğunun tespitinde koroner anjiyografi yöntemi uygulanır. Fazla kilolu oldukları için kalp ve damar hastalığı taşıyabileceğini düşünen Lida yosun hapı kullanıcılarına bu yöntemin ne olduğunu, nasıl yapıldığını anlatmanın iyi olacağını düşündüm. İşte başlıyoruz.
Koroner anjiyografi şüphesiz koroner rahatsızlıkları değerlendirmedeki en hassas ve en belirgin yöntemdir. Bu yöntem kadavralar değil, yaşayan insanlar üzerinde uygulanır. Bu güçlü teknolojide aort ve kalbe giden damarlar içine özel bir boya enjekte edilen bir kateter kullanılır. Kalbin ve ilgili kan damarlarının röntgeni çekilerek kardiyologların herhangi bir damar sertliğinin yerini ve boyunu değerlendirmesi sağlanır.
Anjiyografik çalışmalar iki türe ayrılır. İlk türde özel bir popülasyonun kesiti tek bir seferde değerlendirilir. Vücut yağı ve vücut ağırlığı ölçümleri obezite derecesini değerlendirirken, anjiyogram ölçümleri damar sertliğinin uzunluğunu ölçer ve obezite ile kalp rahatsızlıkları arasında bağlantı olup olmadığını istatistiksel olarak inceler. Davranışsal ve biyokimyasal diğer risk faktörleri de damar sertliği ile olası bağlantıları için incelenip değerlendirilmektedir, ikinci tür çalışmada anjiyogramlar bir kez değil birkaç ay ya da yıl aralığında iki ya da daha fazla kez tekrarlanır ve aynı zamanda farklı ölçüm ve analizler de yapılır. Hastalıkta herhangi bir ilerleme söz konusu ise bunun izlenmesi ve olası bağlantıların bu ilerlemeye katkısı değerlendirilebilir.
Her iki tür çalışma da aynı sonuçları temin eder. Anjiyografik analizler sigara kullanımı, yüksek tansiyon, kandaki yağ oranında artış, şeker gibi diğer risk faktörlerinin damar sertliği ile ilişkisi olduğunu göstermektedir. Ancak 1976 ile 2000 yılları arasında yapılan anjiyografilerin yarısından fazlası obezite ile damar sertliği ya da hastalığın ilerlemesi arasında basında duyduğumuz kadar büyük bir bağlantı bulunmadığını göstermektedir. Obezite Lida yosun kapsülü kullanılmadığı zamanlarda vücutta bir takım rahatsızlıkların tetikleyicisi olabilmektedir. Lida kullanımı aşırı kilolu insanların zayıflamasını ve zayıf kalmasını sağlayarak onları fazla kiloların neden olabileceği hastalık riskinden de korur.

Damar Sertliği ve Obezite

Merhaba sevgili Lida hapı zayıflama ilacı kullanıcıları bugün sizlerle damar sertliği ve obezite ilişkisini açıklayan bir araştırmanın verilerini paylaşacağım.
1950′lerden bu yana farklı ülkelerde obezite ve damar sertliği hakkında yapılan otopsi araştırmaları devam etmekte olup kanıtlar aynı tutarlılığı göstermektedir. Siyah, beyaz kadın ve erkeklerin otopsisinde çıkan sonuç hep aynıdır: “Obezitenin kendisi damar sertliğine yol açmaz.” Bu bildiri New Orleans’da siyah ve beyaz 1.320 erkek üzerinde yapılan otopsi araştırmasını yürüten Louisiana Üniversitesi Tıp Merkezi’nde Dr. Yogesh Patel tarafından yapılmıştır.
Muazzam obez kadın ve erkeklerde bile obezite ve damar rahatsızlıkları arasında ilişki bulunmamıştır. NIH araştırmacıları Dr. Carole Warnes ve William Roberts 1984 yılında, ölümlerinde 135-225 kilo ağırlığındaki kadın ve erkekler üzerinde yaptıkları otopsi çalışmalarıyla ilgili bir rapor yayınlamışlardır. Rapor sonuçlarında aynı yaşlardaki obez olmayan insanlara göre bu vücutlarda koroner damarlarda daha fazla damar sertliği gözlemlenmediği bildirilmiştir.
Belki de en belirgin otopsi çalışması 1960 yılında otopsi sonuçlarını toplamaya başlayan, zamanla 14 farklı ülkeden 23.000 koroner damar rahatsızlığınıdeğerlendiren Uluslararası Damar Sertliği Projesi’dir. Analiz edilen örnek sayısı ile coğrafi ve etnik çeşitlilik bu çalışmayı kapsamlılık anlamında tek kılmaktadır. Araştırmanın sonuçları 1968 yılında 23 uzman ve bilim adamı tarafından bir makalede yayınlandığında bulguların anlamı son derece açıktı: “Obezite, vücut ağırlığı, vücut yağı ve boyun çeşitli ölçümleriyle damar sertliği arasında bir ilişki bulunamamıştır.”
50 yılı aşkın bir süredir otopsi sonuçları tutarlı şekilde obezitenin kalp rahatsızlıklarına neden olmadığını ortaya koymakta ancak bu sonuçlar göz ardı edilmektedir. Neden? Bir kez daha hakim ideoloji ile örtüşmeyen sonuçların göz ardı edilmesi mi söz konusudur? Yoksa bu çalışmalar metodolojilerinin ve tarihin eski olması nedeniyle mi?
Sonuç olarak obezite kendi başına damar sertliğine neden oluyor denilemez ancak obezitenin de bir hastalık olduğu göz önünde bulundurulursa, damar sertliğine neden olan faktörlere etkileyebileceği ortadadır. Fazla kilolardan kurtulmak söz konusu olduğunda Lida zayıflama ilacı en iyi çözümdür. Lida hapı sizin sağlıklı bir şekilde zayıflamanızı sağlar. Fazla kiloların sebep olduğu hastalıkların tedavisini ilgili uzmanlar ile görüşerek yapmalısınız.

Vücudunuzu Sevip Zayıflayacağınıza İnanmalısınız

Bedenimizin büyük bir bölümü su, hiç kontrol etmeden düşünceler alemine dalıveriyoruz. Ne düşündüğümüzün ne önemi var diyoruz. Önemli olanın düşündüklerimiz değil yaptıklarımız olduğunu zannediyoruz. Bu yüzden, bedenimizi değiştirmek istediğimiz zaman zoraki de olsa kendimiz bir kampa sokuyoruz. Çünkü eylemin daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Oysa bütün gün bol su içip sağlıklı olacağım derken, yaptığınız onca şeye söyleniyorsanız, bu güzel suyu çöp suyuna döndürüyorsunuz. Hani sormuştum ya çöp suyunu içer misiniz diye? İşte bir çoğunuz içmem demiştir ama suyu sonradan çöp bulamacı yaptığınızı hiç düşünmediniz.
Düşüncelerimizi hoyratça kullanıyoruz, nasıl olsa hayal ürünü şeyler diye düşünüyoruz. Halbuki bedenimizin içini etkiliyoruz, moleküler yapısını değiştiriyoruz hiç farkında değiliz. Bir insan zayıflayacağına inanıyorsa onun vücudundaki su ilaç olup onu zayıflatmaya başlar. Diyetler ve yorucu egzersizler insanların zayıflamaya olan inancını kırar ve bu yüzden genelde başarısız olurlar. Ancak Lida kapsülüetkisini kısa sürede gösterip insanların kendisine ve zayıflamaya olan inancının tekrar kazandırılmasını sağlar.
Hani evde yetiştirdiğimiz çiçekler vardır? Bazıları bütün gün çiçekleri ile konuşur. Ve der ki gerçekten benim çiçeğim resmen beni anlıyor. Onunla güzel güzel konuştuğumda yaprakları daha canlı, çiçekleri daha güzel açıyor. Ama bir iki gün yalnız bırakayım çiçeğimi hemen başını eğiyor. Çiçek anlıyor sevgi enerjisinden; çünkü çiçeğin içersindeki su, toprağın içindeki su hayat veriyor çiçeğe. Siz niyetinizle, enerjinizle, düşüncenizle o çiçeğin toprağının içindeki suyun moleküler yapısını değiştiriyorsunuz. Ve suyun kristalleşmesini sağlıyorsunuz. Çiçeğin içersindeki su siz konuştuktan sonra, bir başka hayat veriyor çiçeğe. Ve yan komşusu aynı balkona aynı çiçeği ekse aynı sonuçları alamıyor. Komşusuna soruyor, sen ne yapıyorsun da senin çiçeklerin açıyor diye? Gübresini değiştiriyor, toprağını kazıyor, daha çok güneşe koyuyor ama bir türlü işin sırrını çözemiyor. Işın sırrı ona verdiğiniz yemekte değil, nasıl verdiğinizde.
Bedeninize de o çiçeğe baktığınız gibi bakmalısınız. Lida zayıflatıcı sayesinde ince bir bedene sahip olacağınıza emin olun. Lida ‘ya güvenin. Vücudunuzu sevin ve zayıflamaya inanın.

Havuç ve Diyabet İlişkisi


Merhaba sevgili Lida Dai Dai Hua kullanıcıları. Daha önceki yazılarımdan birinde sizlerle havuçun sağlığımızın için önemini anlatan bir yazı paylaşmıştım. Bugün havucun bir başka özelliğine değinmek istiyorum.
Havucun bir kısmını çiğ halde tüketerek B ve C vitaminlerinden, bir kısmını da pişirerek A vitamini yönünden zengin beslenebilirsiniz. Sadece havuç değil tüm A, B ve C vitaminleri yönünden zengin olan gıda maddeleri daha doğrusu sebzeler için de durum aynı.
Ancak Diyabetli olan bireyler içinse durum çok farklı. Her ne kadar pişmiş havuçta, etkinliği artan beta karoten ve A vitamini bulunsa da ve bu maddeler kan şekerini düşüren etkide bulunsa da, bu yararlı etkinin önüne geçen ve diyabet’li hastayı tehdit eden pişmiş havuçta önemli bir sakınca söz konusudur. Yüksek Glisemik İndeks’e sahip olması. Dünyada bağırsaklardan en fazla emilen ve kan şekerini en fazla artıran madde şekerin en küçük yapı birimi olan Glukoz’dur. 100 gram glukoz alındığında tamamı bağırsaklardan emilerek kana karışır ve kan şekerini %100 oranında artırır. Dolayısı ile bu maddenin Glisemik indeks’i artırıcı etkisi yani kan şekerini artırıcı etkisi ’100′ olarak kabul edilir. Tüm diğer gıda maddelerinin bağırsaktan emilerek kana karışması ve kan şekerini artırıcı etkisi de 100 ile orantılanarak yani glukoz glisemik indeks’i ile karşılaştırılarak belirlenir. Diyabet hastalarının Lida kullanması hakkındaki bilgileri sitemizin önceki yazılarında detaylı olarak anlatmıştım. Eski gönderilere göz atıp Lida yorumları ‘nı da okumanız sizler için faydalı olabilir.
Havucun pişirilmesi ile içinde kan şekerini bağlayan ve emilimine neden olan lifler iyice yumuşar ve kırılır. Diğer ifade ile parçalanır. Dolayısı ile çiğ havuçta kan şekerini bağlayarak bağırsaklardan emilip kana karışmasına engel olan lifli yapı mevcutken, tersine ısıl işlem gören havuçta pişirmenin etkisi ile aynı lifler parçalanır ve şekeri bağlayıcı etkisini kaybeder. Bu nedenledir ki pişmiş havuçtaki şeker çok kolay kana karışarak kan şekerini yükseltir.

Hareketli ve Uzun Bir Yaşam

Merhaba sevgili zayıflatıcı kapsül Lida kullanıcıları. Bugün sizlerle bir araştırmanın verilerini paylşacağım.
Stanford Universitesi’nde Aile, Toplum ve Önleyici İlaç Bölümü’nde fahri profesör olan Dr. Ralph Paffenbarger üniversiteye 1916 ve 1950 yılları arasında giren yaklaşık 17.000 Harvard mezununa ait sağlık ve ölüm gerçeklerini gözlemlemiştir. 1960′ların başında, yalnızca Dr. Paffenbarger ve ekibi kendileriyle irtibata geçtiklerinde sağlık sorunu olmayan mezunlar araştırma programına dahil edilmiştir.
Başlangıçta kabaca 30 ila 65 yaşlarındaki tüm mezunlardan sağlık üzerinde potansiyel etkileri olduğu düşünülen nitelikler ve davranış biçimleri ile ilgili formları doldurmaları talep edilmiştir.
Bu formlar vücut ağırlığının yanı sıra, haftada 500′ün altından 2000′in üzerine kadar, harcanan kaloriye göre sınıflandırılan fiziksel hareket bilgisini de içermektedir. İzlenen yıllarda denekler yaşamlarını yitirdikçe ölüm nedenleri raporlanmış ve çeşitli risk faktörleriyle ölüm nedenleri arasında bağlantı kurulmasına çalışılmıştır.
Uzun bir ömre sahip olma şansına sahip olan erkekler okul yıllarından sonra en çok kilo alan ve aynı zamanda yürüyerek, merdiven çıkarak, çeşitli sporlarla haftada en az 2000 kalori harcayan erkeklerdir. Bu erkeklerin aldıkları kilolar az değildir çoğu 11 kilo ve üzerinde kilo almıştır. Fiziksel hareketin seviyesine göre okuldan sonra 10 kilo üzerinde kilo alan erkekler 7 kilonun altında kilo alanlara göre % 19 ila 32 oranda düşük ölüm riski taşımaktadır. Bu yaşlandıkça daha fazla kilo almanızı önermek demek değildir çünkü alınan kilolar fiziksel hareketin etkilerinden bağımsız değerlendirilemez. En az 7 kilo ya da fazlasını alan ancakhareketsiz yaşamları olanların ölüm riski oranları fiziksel harekete sahip olup aynı oranda kilo alanlara göre % 53 ila 96 fazladır. Kilo ve kilo alımı açıkça sağlık hakkında çok az anlamlı bilgi sağlar. Ancak yaşam tarzı dahilinde incelendiklerinde kiloların etkisi değerlendirilebilmektedir.
Bu araştırmada varılan sonuç hareketli olmanın yaşam süremizi uzattığıdır. Araştırmaya göre yaşlandıkça biraz kilo almak normaldir ama hareketli olmak şartıyla! Hareketsiz yaşam sürerek biraz kilo alan insanların yaşam sürelerinde olumlu bir değişiklik olmamıştır. En başından beri sizlere Lida ile zayıflarken kısa süreli de olsa egzersizler yapmanızı tavsiye ediyoruz. Bu egzersizlerin amacı da işte budur. Hem zayıflamanın derinizde oluşturacağı sarkmaları engellemek hem de daha kaliteli bir yaşam tarzına sahip olmak.

Lida ve Flavonoidler’in Ortak Özelliği

Flavonoid maddeler alerji, atopik dermatit, astım, Candida enfeksiyonları, katarak, diyabet, gout (Gut), hemoroid (basur), makula dejenerasyonu, migren, periodontal hastalıklar (diş eti hastalıkları), mide ülserleri ve varis’te koruyucu olarak etkili olmaktadır.
Ancak pek çok yayın ve medya aracında bildirilenin aksine koruyucu olarak rol oynamaktadır. Tedavi edici olarak değil. Bu konunun altını özellikle çizmek ve sizi bu konuda uyarmak istiyorum. Maalesef sürekli maddi çıkarlar doğrultusunda ve reyting uğruna gerek bazı ilaç, vitamin, mineral sektörleri ve sağlık sektörleri gerekse bazı bu konuda açıklama yapan medyatik şahıslar, gerek vitamin, mineral ve gerekse de flavonoid maddeleri ileri sürerek adeta bunları tüketmekle kanser, dermatit, Diyabet gibi hastalıkların tedavi edilebildiğini ileri sürmektedir. Böyle bir durum asla söz konusu değildir. Bu tür bilgiler tamamen asılsız ve yanlıştır. Aynı durum Lida için de geçerlidir. Lida tedavi amaçla kullanılamaz. Fazla kiloların verilmesiyle beraber vücudun üzerindeki baskının azalması kiloların neden olduğu bir takım hastalıkların iyileşmesine yardımcı olabilir ama bu Lida ilacının içindeki maddelerin değil, kilo vermenin ortaya çıkardığı bir durumdur. O yüzden aradaki fark iyi anlaşılmalıdır. Bu tür maddelerle vücudunuzu toksik radikallere karşı koruyabilir, vücudunuzda detoks gerçekleştirebilir ve bu şekilde ilerde karşılaşacağınız hastalıklara karşı bağışıklık sisteminizi daha çok güçlendirmiş olursunuz.
Ancak kanser, Diyabet, kalp hastalığı, dermatit, varis vb. pek çok hastalık bu maddeler sayesinde iyileşmez. Yani hastalığın oluşumunu engellersiniz. Hastalığa yakalanmayı engeller, hastalığa yakalanma riskini azaltmış olursunuz. Ancak olan bir hastalığı asla tedavi edemezsiniz. Buna karşılık söz konusu hastalığa yakalanmışsanız bu hastalığın tıbbi tedavi ile daha kolay iyileşmesini ve ilerlememesini, kontrol altına alınmasını bu maddelerle destekleyebilirsiniz.

9 Haziran 2012 Cumartesi

Lida ile Organik Beslenme


Neden mi? Şimdi size on tane iyi sebep sıralayacağım:
Lida kullanıcıları; Tadın. Kendi bahçenizde yetişmiş havuçları deneyin. Göreceksiniz, daha fazla yiyeceksiniz. Tutumlu olun. Bahçenizde tonlarcasını yetiştirebilecekken neden bir kilo havuca o kadar para Ödeyesiniz ki?
Kontrol. Marullarınıza ne sıktığınızdan siz sorumlusunuz. Üzerlerinde çok uluslu şirketlerin öbeklenmiş gazları ve kepçeyle kimyasal ilaç yok en azından. Ya da ağza bile değmeden kapalı kutularda aylarca saklamak yok. Hepsi sizin! Marketten aldığımız bir torba klorla yıkanmış salatadan ziyade, kilo verdirici C vitamini canlılığıyla toplanır. Doğal ve organik olan sebze ve meyveler Lida zayıflama döneminde pazarda satılanlara göre çok daha iyi destekçi olur.
Çevre güvenilirliği. Paketleme yok. Üretim süresi takibi yok. Suçlu hissetmek yok. Organik gübrelemeye geçmek daha etik bir yönelim. Her ne kadar iğrenç olsa da ben solucanlısını tavsiye ederim. Benim tercihim ise organik atıkları, yumurta kabukları, çay poşetleri, tavuk kemikleri ve benzerlerini parçalamayı başaran sıcak gübreleme yapımı. Tabii ki düğün hediyesi olarak teyzenizin verdiği setteki gümüş çay kaşıklarını değil. Şunu söyleyebilirim ki içim çok rahat.
Rahatlayın. Bunlar yerel, mevsiminde ve doğal şartlarında yetişmiş yiyeceklerdir ve biliyoruz ki onu bu kadar güzel yapan da bu. Ve de nispeten kolaydır. Kabaklarınızı sulamayı, kırmızı marulları inceltmeyi, çalı fasulyelerini ayıklamayı, fideleri dikmeyi, patatesleri gömmeyi unutmadığınız sürece. Belki bir kitaba ihtiyaç duyabilirsiniz. Carol Klein’ ın Grow Your Own Veg kitabını tavsiye ederim.
Egzersiz yapın. Yarım saat bahçedeki yabani otları temizlerseniz yaklaşık 150 kalori yakacaksınız. Ondan sonra muhtemelen maniküre ihtiyacınız olacak bu da 50 kalori daha demek.
Arkadaşlık. Eğer bahçede yetişmiş bir torba pırasayı alıp arkadaşınızın evini ziyaret etmediyseniz, yaşamıyorsunuz demektir. Bugünlerde sayısız tanıdığın kapınıza kutularca meyve, sebze ve yeşil erikli körü getirdiğini görebilirsiniz; Britanya’ nın şu anda yiyeceklerini İkinci dünya savaşı sırasında olduğundan daha çok evde yetiştirdiği sanılıyor. Bu bir kutu çikolatayla ziyarete gitmekten çok daha iyi olabilecek bir zayıflık rüyası. Ama artık kilo vermek hayal değil. ÇünküLida zayıflama hapı her şekilde sizi destekleyebilecek güçte ve bunu bir de organik ürünler tüketerek desteklerseniz alacağınız etki ikiyle çarpılır. Lida ürünü kullananları ve belirli bir düzen içerisinde dengeli bir şekilde beslenenleri her zaman destekler ve bu şekilde 45 günlük bir dönem sizin için mucize olan bir döneme dönüşebilir.
Övünülecek haklar. Eğer meyve ve sebze üretmek için kiraladığınız bir bahçeniz varsa çok şanslısınız demektir ama bu durumda Hermes Birkin markasını unutmalısınız. Toplumun kaymak tabakasının şu anda tek istediği sürekli olarak ıspanak ve yeşillik yetiştirebileceği işlenmiş bir toprak parçası. Britanya’ da bahçe kiralamış yaklaşık 330.000 insan olsa da 100.000 kadarı da bahçe için yedek listede bekliyor. Rakipleri püskürtmek için, bundan bedeninizin faydalanacağını bilerek, çapanızı kullanmaktan çekinmeyin.

Lida Kullanırken Daha Az Alkol Alın


Belki hatırlarsınız, dede ve büyükannelerimiz şarabı içerlerse tedavi için içerlerdi. Bir kenarda yüksek alkollü İspanyol şarabı ve tatlı likörler yaşlı ziyaretçileri canlandırmak için bulunurdu. Ama şarabı içerde veya dışarıda alışkanlıktan içmezlerdi. Ama bugün çoğumuz içiyor. Zayıflamaya çalışırken bunu yapmak ise çok mantıksız bir yaklaşım. Özellikle de zayıflamak için Lida yosun hapı gibi bir gıda takviyesi kullanıyorsak. Kırklarındakiler evde düşkünlük gösterirken, yirmilerindekiler dışarıda yuvarlanana kadar kafayı çekerek işin alayında. Tıbbi yönden zararları bir yana, bu kilo yönetimi açısından destansı bir facia.
Şu an şişeye sonsuza kadar değil belki ama sadece pazartesiden perşembeye kadar veda etmenin zamanıdır. Geceleri ucuz şarap şişesine patlayacağınıza, basit bir omlet, bir tutam yeşil su teresi ve bir bardak şarap için eve gelin. Zevk alacağınız bir şey yapın. Çok şey kazanacaksınız; kaybedecekleriniz ise şunlar: sabah baş ağrısı, kahvaltıda halsiz ve yarı uykulu bir hal, kurumuş bir ağız ve midenize tembel bir süs köpeği gibi çöken ağırlık…
Rafine edilmiş beyaz unda her ne kadar kalori varsa da, bu un besin yönünden düşüktür. Beyaz unu elde etmek için buğday elektrikli makinede öğütülür. İşte bu öğütme sırasında unda insan sağlığı için gerekli olan birçok eleman kaybolur. Bu tarz beyaz unu siz Lida içerken alırsanız otomatik diyetinize zarar verirsiniz.
Unun böceklenmemesi ve uzun zaman dayanması için buğdayın tohumu çıkarılır; yani kepeği hayvancılıkta kullanmak üzere alınır. Oysa tohumda değerli yağlar ve insan sağlığı için gerekli B vitaminleri bulunur.
Kepekteki değerli mineraller (demir, fosfor, manganez, sodyum, v.b.) tohumla birleşince bedenin besleyici fonksiyonunu dengeler. Elektrikli makinelerin aşırı kızışması sonucunda undaki değerli maddelerin çoğu yok olur. Sonuç olarak besin yönünden düşük, bol nişastalı, göze güzel görünen, bembeyaz bir ekmek elde edilir. Alkol tüketiminde bu tarz gıdalar kilo vermeyi durdurduğu gibi vermeyi ve engeller. Alkol ilaçların mide asidinde emilmelerini engeller. Lida hapı‘ nın da emilimini büyük ölçüde engellemektedir. Lida ile alkol kullanımı yerine alkolsüz içecekleri tercih edebilirsiniz. Bunu daha önceden söylemiştik.
Bu undan yapılan ekmeklerde kimyasal maya kullanılır. Kimyasal maya çabuk kabarır; doğal mayanın kabarması İçinse daha uzun bir zaman gerekir. Bu zaman tasarrufu fırıncıların işini kolaylaştırır. Sindirim aygıtı için zararlı olan yapay maya midede ekşime yapar.
Besini kolayca alkole dönüştürdüğünden, yenen besinin yararlarını kısıtlar. Beyaz ekmeğin midede ekşimesini ve alkole dönüşmesini önlemenin en iyi çaresi, ekmeği kızartarak yemektir.

Zayıflamada Lida ile Başarı için…


Besin danışmanlığı ile geçen yıllarımdan öğrendiğim bir şey varsa, şudur: uzun süreli değişimler yapmak için, kazandıklarınızın kaybettiklerinizden daha iyi olduğuna inanmalısınız. Lida zayıflama hapı size bu konuda eksiksiz destek verecek ve yemeğinizin düzenini sağlarken aynı zamanda mükemmel fazlalık tüketici özellikleriyle de kısa sürede sizi zayıflatabilecek bir üründür. Müşterilerim için işe yarayan şey, değişimin getirilerinin götürülerini aştığı bir noktaya ulaşmak için bazı kişisel keşifler yapmaktır olmaları gerektiği yeri düşündüklerinden değil, buna inandıkları için!
Bir keresinde bir müşterim, eskiden elma veya bademi çikolatalı bisküviye tercih eden kişileri asla anlamadığını söylemişti. İşyerindeki yiyecekleri yemeyip evden getirdikleri sağlıklı yiyecekleri yiyen kişilerin ya samimi olmadıklarını ya da demir bir iradeye sahip olduklarını düşünürmüş. Ama bir pazartesi öğleden sonra, kendisi de çikolatalı bisküviyi reddedenler kervanına katılmıştı. Bunu Lida yosun hapı sayesinde müthiş bir iradeyle sağlamıştı. Zira önceki haftayı sağlıklı yiyecekler yiyerek ve ailesiyle bisiklet gezisi yaparak geçirmişti. Uzun zamandır ilk defa onlarla birlikte bu geziye katılmıştı ve bu bisiklet gezisinin sağladığı mutluluk çikolatanın sağladığı bir anlık mutluluktan daha fazlaydı. Bu nedenle artık bisküvi yerine bir elmayı arzuluyor ve bu tercihinin de iradeyle bir alakası yok.
Peki. Kendinizi listenin başına koydunuz mu? Hatta listede yer alıyor musunuz? Tahminim o ki eğer listeye kendinizi yazdınızsa en alttadır. Bu şaşırtıcı değil, çünkü çoğu kadın kendi mutluluk ve ihtiyaçlarını tamamen göz ardı eder ve diğerlerine yönlenir. Kocanızla, ebeveynlerinizle veya çocuklarınızla ilişkiniz hakkında size soru sorduğumda bana özel, ayrıntılı, derinlikli cevaplar verebilirsiniz. Fakat sizden kendinize nasıl davrandığınızı tanımlamanızı istersem ne kadar farklı cevap alabilirim ki?
Bir davranışınızı (özellikle sağlıklı yemek veya daha çok egzersiz yapmak) değiştireceğiniz zaman kendinizi ilk sıraya koymayı öğrenmek çok gereklidir. Bilinen Lida kullanıcıları arasında fazla etki görenlerin hemen hemen hepsi spor ve egzersiz ile diyetlerini destekleyenlerdir. Siz ve kendiniz arasında bir mutabakata varmamışsanız bir diyetin ne anlamı olabilir ki? Düz Karın Diyeti’nin kurallarını okumayı ve izlemeyi seçtiniz. Tahmin ediyorum ki bunu dış görünüşünüz, hisleriniz ve sağlığınız için yapıyorsunuz. Bir yiyecek programına uymak için kendinize söz verdiğinizde bundan fazlası gerekiyor. Bunun için kendinizi listenin başına koyacaksınız, özel olduğunuzu ve hayatınızdaki diğer şeyler kadar zaman, enerji ve çabayı hak ettiğinizi kabul edeceksiniz.
Şimdi bir temiz sayfa bulup hayatınızdaki en önemli insanların listesini yeniden yapmanızı istiyorum. Bu sefer hak ettiğiniz en üst sıraya kendinizi yazın. Ayna veya buzdolabı kapısı gibi sık sık gözünüze çarpacak bir yere listeyi koyun. Bakın bunu yaptıktan sonra nasıl işe yarayacak ve Lida ile zayıflama elde edeceksiniz. Bir numara olduğunuzu hatırladığınızda ne kadar az stresli bir hayata sahip olacağınıza inanamayacaksınız.

Lida İçenler İçin Yemek


Çok aşırı yiyenler, Lida kullanırlarken kendilerini yemeye iten duygulardan uzak durmalılar. Bu uzaklığı Lida otomatikmen sağlamakta olsa da sizin kendi iradenizi devreye koymanız gerekiyor. Bu duygusal günler, aşırı yeme dönemlerini harekete geçirmek için birebirdir.
Dayınızın sizinle konuşma şekli sizi kızdırıyor mu? Kocası, kız kardeşinize, yılbaşında pırlanta hediye etti ve sizinki sadece bir blender aldı diye kıskandınız mı? Doktorun uyanlarına rağmen babanız hâlâ çok fazla içiyor diye üzgün müsünüz? Eğer bir aile faciası yaratmadan, bu konuları biriyle konuşamıyorsanız, o zaman sinirinizi başka bir şeylerden çıkarın. Zayıflamak amacında olan herkese bu konu imkansızmış gibi lanse edilir ki para kazanılabilinsin. Fakat bu artık Lidazayıflama hapı ile çok ve çok kolay. Sadece siz farkında değilsiniz.
Lida ile Yemek
Sizi şişmanlamaya sürükleyen duygularınızdan kurtulmak için daha önceki konularda sunulan önerileri hatırlayın: Birincisi, inkâr etmek veya savaşmak yerine, her zaman hissettiklerinizi kabul edin. İkincisi, size sıkıntı veren duygularınızdan, objektif ve iyi dinleyici olan biriyle konuşarak, yazarak veya bir yürüyüşe çıkıp kendi kendinizle konuşarak kurtulun. Üçüncüsü ise, bu tür şişmanlatıcı duygulardan dolayı sakın aşırı yemeyin. Yada buna engel olamıyorsanız Lida yosun hapıkullanarak kolayca sorunlarınızı halledin. Bu, sadece kendinizi daha kötü hissetmenize yol açar.
Eğer bir iftar yemeği sizin için yemekten önce ve sonra atıştırmak ve üç porsiyonluk tavuk yemek demekse, o zaman şunlara bir göz atın:
Neden bir yıl sonraki ramazanı bir lokantada geçirmiyorsunuz? Böylece, tüm gün yemek pişirmenin verdiği yorgunluktan kurtulursunuz, hem de yemek pişirirken atıştırma ve yemekten arta kalanları yeme derdinden kurtulursunuz. Lida kullanırken yaptığınız bu hareket size faydalı olabilir.
Eğer evde geçirecekseniz, yemeği pişirirken şekersiz sakız çiğnemeyi ihmal etmeyin. Yemeği tatmak ve sakız çiğnemek, beraber yapılamayacak iki ayrı faaliyettir. Ayrıca, el altında bir bardak su veya çay bulundurun ve hazırladığınız yemeği atıştırmaktansa ondan için.
İftar için ne yiyeceğinizi, her zaman olduğu gibi önceden planlayın. Lida kilo verme düzenine uygun bir mönü hazırlayın ve ne olursa olsun ona bağlı kalacağınıza dair kendinize söz verin.
Eğer ev sahibiyseniz, yemeği en son kendinize koyun. Böylece, siz oturuncaya kadar diğerleri, yemeklerinde ilerlemiş olurlar ve sizin tabağınızdaki yemeğin azlığı dikkat çekmez.

Lidayla Düşük GI Diyeti Yapın


Düşük GI diyeti ile Lida kullanımı esnasında kendi zayıflama periyodunuzu kendi iradenizle kademeli bir şekilde geliştirerek ve insülin seviyesini düşürerek vücudunuzun bikini şekli almasını sağlamakla kalmayacaksınız, aynı zamanda daha sağlıklı olacaksınız. Lida hapı sizi iştahınız konusunda uyarabilir ve yeme düzeninizde zayıflık oluşmasını sağlayabilir. Ne yemeniz gerektiği konusunda ve ne kadar yemeniz gerektiği konusunda Lida zayıflama hapı ile geçirdiğiniz dönemlerde fazla detaylı düşünmenize gerek olmayacaktır.
Ancak insülin Lida için göz önünde tutulması gereken tek faktör değildir. Sağlıklı bir diyet tüm gerekli besinleri -aminoasitler, gerekli yağlı asitler, vitaminler ve mineraller- içermelidir. Bu şekilde düzen ile yapılacak diyet, Lida işlevselliği konusunda size büyük ölçüde yardımcı olabilir. Bu düşük GI diyeti gerekli besinlerin tümünü içeren bir şekilde tasarlanmıştır. Böylece kalp hastalıkları, yüksek kan basıncı, obezite ve hatta kanser hastalıklarının önlenmesini sağlanmış olacaktır!

Burada sağlık gerekli olan ana besin maddelerinin bir listesi bulunmaktadır. Sizin bunu anlamanıza gerek yoktur, fakat yalnızca düşük GI diyetini izleyin ve birkaç gün içinde kendinizi daha sağlıklı hissetmeye başlayacaksınız.
Temel aminoasitler. Bunlar hayvan ve bitki gıdalarındaki proteinler tarafından sağlanmaktadır: et, balık, kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri, sebzeler, meyveler, yumurta ve süt ürünleri. Hepsinin ayarlı düzeyde ve belirli bir disiplin dahilinde kullanılması Lida amacı için elzemdir.
Bitkiler proteine sahip olmalarına karşın, proteini katıksız olan tek bitki kaynağı soyadır. Soyanın filizlerinden elde edilen lesitin ek ürününü Lida ile kombine olarak tüketen kişilerde daha iyi neticeler görülmüştür. Biz de lesitinin Lida kilo verme diyeti süresince düzenli bir şekilde tüketilmesini öneriyoruz. Tersine olarak, tüm hayvan ürünleri katıksız proteine sahiptir, böylece tüm amino asitleri almanın en kolay yolu daha fazla et, balık ya da süt ürünleri tüketmektir.

Amerika’ da Lida Kullananlar


Sizin de bildiğiniz gibi en yüksek obezite oranı Amerika’ da ve onlar aslında en yoğun şekilde -Lida kullananlar- arasındalar.
Standart Amerikan beslenme düzeni mutlaka takviye tableti gerektirir. 1930′ larda, Weston Price adında bir dişçi, modern Batı beslenme düzeninin (aşırı protein, bol miktarda işlenmiş ve çok az çiğ yiyecek) diş oluşumu ve sağlık üzerindeki etkisini göstermek için dünyayı dolaştı. Batılı beslenme düzeniyle beslenen çocukların diş çürümelerinde ve biçim bozukluklarında (bugün birçok Amerikalı çocuğun diş teli takmasının nedeni budur) artış gözlemledi.
Dr. Price, bu kişilerde kanser, mafsal iltihabı, yüksek tansiyon ve tüberküloz olasılığının da daha yüksek olduğunu gördü; bunlar, Batılı beslenme sisteminin hakimiyeti sırasında iyice artmıştı. Ne yazık ki Dr. Price’m araştırmasının gerçekleştiği yıllardan bu yana, bu ülkede beslenme sistemimiz çiğ, işlenmemiş yiyeceklerden çok daha uzağa gitti. Obezite de çok çeşitli ve ağır yağlı yiyecekler yüzünden Amerika’ da oldukça yükselmiştir. Bu böyle seyrederken ortaya çıkan Lida isimli mucizenin Amerikalılara ne kadar faydası olduğunu varın siz tahmin edin.

Üstelik beslenme düzeni sağlığımızı olumsuz etkileyen tek unsur da değil. Vücutlarımızı henüz görmeyi bile beceremediğimiz şekillerde hasara uğratan sert bir ortamın etkileri, bundan yıllar sonra kendini gösterecek. Lida Dai Dai Hua kilo verme yöntemleri sayesinde hem obeziteyi hem de onun yarattığı diğer hastalıkları engelleyebilen Amerikanlar sayılamaz. Çevresel kirliliğe maruz kalmak, DNA yapınızı bile değiştirebilir.
En küçük DNA mutasyonu, hayatın ilerleyen yıllarında kanser veya diğer türde hastalıkların nedeni olabilir. Vitaminler birbirleriyle ve hücrelerimizle etkileşerek, vücudumuzun serbest radikallere, kirliliğe ve diğer zararlı çevresel unsurlara karşı savunmasını zayıflatabilirler. İdeal şekilde çalışması için vücudunuzla etkileşen farklı vitaminlerin çok çeşitli ve karmaşık kimyasal süreçleri söz konusudur.
Daha az tehdit edici bir dipnotla, düzenli olarak vitamin takviyesi kullanmanın, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek sizi soğuk algınlığından ve hastalıklardan koruduğunu söyleyebiliriz. PMS kramplarından kas ağrılarına, baş dönmesinden uykusuzluğa kadar çok çeşitli şeyler için çözüm olabilirler. Şişmanlık ve onun yarattığı yüksek zararlı etkileri öteleyenLida ilacı‘ nın ülkemizde tanıtılmasına da Amerikalı bir doktor vesile olmuştur.
Bu yaygın hastalıklarının bazılarının tedavisiyle ilgili önerileri, bölümün ilerleyen sayfalarında açıklayacağım. Ama önce, insanın bağışıklık sisteminden söz edelim.

Lida Meyve Ekstreleri


Çok eskiden beri bilinen diğer bir meyva ise duttur. İçeriğinde kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitamini bol miktarda bulunur. Lida zayıflama hapı‘ nın içeriğinde de dut yaprağı ekstresi bulunuyor. Bunu biliyor muydunuz ? Özellikle karadut hormon kabul etmeyen ve ilaca gerek duymadan yetişebilen tek bitkidir. Bu nedenle doktorlar tarafından önerilen en önemli ve faydalı meyvadır. Dutun faydaları kısaca sıralayacak olursak:
Karadut şurubu ses kısıklığına, öksürüğe, ağızda oluşan pamukçuğa, faranjite, mide ve solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geldiği gözlemlenmiştir. Kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterolü artırır. Özellikle şekere iyi geldiği bilinmektedir. Duttan yapılan pekmez ve taze dut kızamık ve suçiçeği hastalıklarında yıllardan beri kullanılmaktadır.
Dut yaprakları ezilerek kanayan yaranın üzerine konursa tampon görevi yaptığı gibi dut yapraklan sabun gibi kullanılırsa iyi bir mikrop gidericidir.
Kuşburnu ilaç sanayinde kullanılan ve kan yapıcı özelliğine sahip bir bitkidir. Lida hapı’ nın içeriğinde kuşburnu bulunmaz fakat ilaçlar içerisinde çok kullanılır. Kuşburnunu Lida kullanımı yanında ilaveten kullanabilirsiniz. C vitamini yönünden çok zengindir bu yönünden dolayı nezle, grip gibi soğuk algınlıklarına ve ateşli hastalıklara karşı vücut direncini artırma özelliğine sahiptir. A, Bl, B2, E, K ve P gibi vitaminleri içerirken, tanin ve şekere sahiptir. Çekirdeğinde vanilin bulunur.
Kuşburnu sigara ve egsoz dumanı gibi zararlı gazların vücudumuza verdiği tahribatı önlemekte büyük bir görev üstlendiği gibi stres’e karşı vücudun rahatlamasımı da sağlar. Bu yararlarının dışında romatizma, kolesterol, mesane taşı ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinir. Bu zayıflama ve hızlı yağ yakımı için de geçerlidir ve bu yüzden Dai Dai Hua etkeni içerisindedir. Dengeli Lida rejimi yaparak bu etkenleri yarara çevirebilirsiniz. En önemlisi ise vücuda direnç veren bir bitki olduğu için kanser hastalıklarını önlemede doktorların hastalarına önerdiği en önemli bitkiler arasındadır.
Kuşburnu reçel, marmelat, bitkisel çay ve meyve suyu olarak kullanılabildiği için kolay bulunan bir üründür.

Çinko Desteği Lidayla Alınmalı mı ?


Çinko’ nun zayıflamadaki bu çok önemli fonksiyonlarından etkilenerek sürekli çinko içeren gıdaların abartılı şekilde alınması veya çinko tabletlerinin aşırı miktarlarda kullanılması vücutta çinko birikimine neden olacaktır.
Buna bağlı olarak bu mineralin nikel, bakır, selenyum, fosfor, A vitamini, B1 vitamini, C vitamini, kalsiyum ve selenyum ile olan dengesini bozacaktır. Lida tüketimi süresi ve etkisi bazında bu gibi takviyelerin alım süreleri ve dozları farklılık gsterebilmektedir.
Ayrıca çinko fazlalığı saç dökülmesi, kansızlık yani anemi, mide ve bağırsak sorunları, cinsel isteğin azalması, prostat iltihaplanması (prostatit), kadın yumurtalarının iltihaplanması (ovarian sistit), bağışıklığın zayıflaması, kas kasılmaları, kramplar, yorgunluk, baş dönmesi, kusma ve bulantı, böbrek süzme kanallarında nekroz yani doku ölümü dolayısı ile buna bağlı böbrek yetmezliği söz konusu olabilmektedir. Kilo verme döneminde bu gibi rahatsızlıkların yaşanması Lida etkilerikonusunda da olumsuz sonuçlar ve yavaşlık doğurabilir. Bu sebepten aşırı çinko tüketimini zayıflamayı amaçlıyorsanız yapmamalısınız.
Çinko’nun bağışıklığı güçlendirici etkisi bu mineralin bazı araştırmalarda özellikle gripal enfeksiyonların iyileştirilmesinde kullanılmasına neden olmuştur. Bu konudaki etkisi ile ilgili araştırma sonuçları maalesef birbiri ile çelişmektedir. Yani bazı araştırmalar çinko’nun gripal enfeksiyonlarda fazla miktarlarda kullanılmasının hastalık semptomlarını hafiflettiğini belirtmekte, bazıları ise bu tür bir etkinin söz konusu olmadığını savunmaktadır.
Her ne olursa olsun çinko’nun bağışıklığı güçlendirici ve iltihaplanmayı engelleyen kuvvetli bir antioksidant mineral olduğunu tüm araştırmalar hemfikir bir şekilde ortaya koymaktadır. Bağışıklık sistemi ve metabolizma Lida’ nın işlevselliği için çok önemlidir. Ancak bağışıklığı güçlendirici bu etkisine dayanarak çinko’nun bu tür enfeksiyonlarda çok fazla miktarlarda kullanılması ve bu şekilde bu hastalıkların iyileştirilmeye çalışılması bu minerali bir mineral olmak konumundan çıkartarak tam bir ilaç konumuna sokacaktır.
Bu seferde bir ilacın kullanıldığı durumda ortaya çıkardığı bir takım yan etkiler bu mineralde de söz konusu olacaktır. Yani çinko fazlalığında görülen sağlık yönünden olumsuz etkiler aynen ortaya çıkacaktır.

Lida ve Kefir


Çoğu kez kefirin mükemmel bir protein, vitamin ve enerji kaynağı olduğu şeklinde yanlış bilgilendirmeler de söz konusu olmaktadır. Aslında gerçekten de kefir son derece zengin bir besin komposizyonuna ve protein kapasitesine sahiptir. Bu yüzden Lida diyetinde yardımcı ve besinlerin yerini doldurabilecek bir takviye olarak kullanılabilirliği ön plandadır.
Lida kullananlar iyi bilirler ancak bu tür bilgilendirmelerde yanlış ve eksik olan husus, gerek protein, gerek vitamin ve mineral, gerekse de şeker ve yağ oranının normal sütten farklı olmadığı gerçeğidir. Normal içme sütü ne kadar zengin bir protein, şeker, yağ, vitamin ve mineral kaynağı ise kefir de aynı düzeyde bu besin elementleri yönünden zengindir. Ne bir eksik ne de bir fazla.
Ancak kefir’ in normal içme sütü ve diğer pek çok süt ürünü ile karşılaştırıldığında sahip olduğu avantaj, içersine önceden ilave edildiği probiyotikler sayesinde bir ön sindirime tabi tutulmuş olması ve dolayısı ile proteinlerinin, şeker ve yağının bağırsaklardan daha kolay emilebilmesidir. Fakat her ne olursa olsun kefirin Lida zayıflama hapı ile protein kaynağı olarak kullanılabilirliğinin önüne geçilemez. Siz bir büyük biftek tüketeceğinize Lida’ nın da verdiği toklukla 1 bardak kefir içerseniz hemen hemen aynı proteini almış sayılacağınız için kefirin diğer süt ve süt ürünleri ile karşılaştırıldığında söz konusu bu çok daha kolay sindirilebilirlik düzeyi doğal olarak onun zengin besin içeriğinden daha fazla yararlanma olasılığını gündeme getirmektedir.
Yani kefirle süt ve süt ürünlerindeki aynı miktar besin elementlerini alıyorsunuz. Ancak diğer süt ve süt ürünleri ile aldığınız bu besin elementleri protein, yağ ve şekerin bir kısmı tam olarak emilmeden dışkı ve idrara karışabiliyorken kefirde aynı maddeler çok daha öncesinde probiyotiklerin etkisine maruz kaldığından ve bir ön sindirime maruz bırakıldığından daha bol miktarda emilebiliyor, hazmedilebiliyor. Bu da Yosun hapı Lida kullananlar için güzel ve bir o kadar da faydalı, vitamin ve mineraller açısından zengin bir ek besin kaynağı yaratıyor.

Kilo Problemi ve Lida Çözümü


Kilo problemi yaşıyorsanız bundan sonra tartı kesinlikle yasak. Sizin için sadece Lida zayıflama düzeni var! Tartının kilo vermeyi zorlaştırdığı hatta kilo aldırdığı gerçeğini sizlerle paylaşacağım. Üzgünüm ama tartıya çıkmak ve verdiğiniz kiloları öğrenmek, kilo vermeyi daha çok zorlaştırıyor.
Birçok öğrencim bana, “Yasemin hanım bizi, motivasyonumuz bozulmasın diye tartıya çıkartmıyorsunuz değil mi?” diye sorar. Cevabım her zaman aynıdır: HAYIR! Kesinlikle bununla hiçbir alakası yok derim.
Kilo verdiğinizi bildiğinizde motivasyonunuz bozulmaz değil mi? Hatta üstüne mutlu olursunuz ve motivasyonunuz daha çok artar. Ama ben, bu dönem için bile aynı şeyi söylüyorum: Kilo verdiğinizi bilseniz dahi tartıya çıkmayın, hatta ve hatta özellikle bu dönemde tartıya çıkmayın.
Belki bana şunu söyleyebilirsiniz: Ama ben tartıya çıktığımda ve kilo verdiğimi gördüğümde çok mutlu oluyorum ve moralim yerine geliyor. Kendimi çok daha iyi hissediyorum. Bütün motivasyonum artıyor. Bu yüzden Lida benim en iyi dostum oldu. Ya da kilo aldığımı fark ettiğimde kendimi daha iyi kontrol edebiliyorum. Tartının nasıl negatif bir etkisi olabilir ki?
Tartıya çıktığınızda moralinizi bozduğunuzu ve bu yüzden tartıya çıkmanın negatif bir durum olduğunu anlatacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir. Sadece Lida’ ya güvenip kendinizi olayların akışına bırakın diyeceğim. Ben sizin moralinizin bozulmasıyla ilgili bir durumdan bahsetmeyeceğim. Hatta kilo verme sırasında (moralinizin en yüksek olduğu dönemde) tartıya çıkmanın olumsuz ve hatalı tarafından bahsedeceğim. Nasıl mı?